,

DURKHEIM İNTİHAR TEORİSİ VE SOSYOLOJİK ETKİLERİ

Tarihsel süreçten bu yana, ilkel kabilelerde tüketilmesi tabu olan yiyeceklerden başlayıp 21. yüzyılda ise ekonomik krizler, sosyo-kültürel normlar, toplum baskısı ve egoizm gibi birçok sebeple ortaya çıkan ve büyük bir problem olan intihar kavramı, insanlığın en önemli sosyolojik ve psikolojik sorunlarından biri olmuştur.

Özellikle son yıllarda artan ve bu yönelimlerin altında çok ciddi sosyolojik sıkıntıların bulunduğu intihar eylemi, yapılan araştırmalarla durumun ehemmiyetini gözler önüne sermiştir. Dünyada ortalama her 3 saniyede 1 kişi intihar girişiminde bulunmakta ve her 40 saniyede 1 kişinin yaşamına son vermesi bu kanıları destekler niteliktedir. Artan intihar vak’alarıyla beraber bu problemin altındaki ciddi sebepleri temelden anlayabilmek için ilk intihar vak’alarının temeline bakılmalıdır. Durkheim, intihar teorisiyle intiharların sadece bireysel mutsuzluklarla değil, sosyal gruplar ile olan bağlantısıyla incelenmesini desteklemiştir. İlk intihar vak’alarında bile rastladığımız sosyolojik etkiler bu düşünceyi netliğe kavuşturur.

Yapılan araştırmalara göre, ilk intihar vak’aları ilkel toplumlarda yenilmemesi gereken ve tabu olan yiyeceklerin tüketilmesinden dolayı kaynaklanmıştır. Birey, o yiyeceği tüketir, kuralları çiğner, kendini ölüme terk eder, hastalanır ve ölür. Örnek olarak, Yeni Kurnei’lerde bir genç, sağlıklı olduğu halde tüketilmesi yasaklanmış opossum’u yediği ve birkaç kişi bunu gördüğü için hastalanmış ve 3 hafta içinde ölmüştür. “Altruist” (Elcil) intihar türüne örnek olan bu intihar vak’aları, toplumsal baskının ya da birey-grup kurallarının neden olduğu, sosyolojik kökenli en önemli intihar çeşitlerinden biridir. Toplumsal normların baskın geldiği ilk çağlardan bugüne kadar gelen altruist intihar yönelimi, Durkheim’ın en tehlikeli bulduğu intihar türü olmuştur.

Durkheim’ın altruist intihar türüne karşıt olarak gösterdiği “egoist” (bencil) intihar ise bireyin toplumla bağının kuvvetli olmasıyla değil, kendi benliğiyle sıkı bir bağlantı kurduğu ya da bireyin toplumsal bağının kopması neticesiyle meydana gelen intihar türüdür. Durkheim, bu yönelimi bazı örneklerle açıklamıştır. Bunlardan biri Katolik kilisesi ve Protestanlık karşılaştırmasıdır. Katolik kilisesine mensup olan insanlar toplumla daha etkileşim halinde olduklarından intihar eğilimleri daha azdır. Fakat bireycilik görüşünün dominant olduğu Protestanlıkta ise birey-toplum ilişkisi çok zayıftır. Bu iletişim zayıflığı, Protestanlıkta bencil intihar oranlarını artırmıştır. Zaten günümüzde de aile bağlarının zayıflamasıyla intihar sayılarının artması ya da bekar insanların evli insanlara oranla intihara daha meyilli olması, Durkheim’ın egoist intihar türüne örnek teşkil etmiştir.

Durkheim’ın intihar teorisi içinde yer alan “anomic” (kuralsızlık) intiharı, ekonomik krizler ya da toplumsal normların çözülmesiyle ortaya çıktığından, son yıllarda hiç de yabancı olmadığımız bir intihar yönelimidir. Çağımızdaki birçok ekonomik sıkıntı sebebiyle intihar vak’alarının arttığı bugünlerde, Durkheim bu sorunların temeline inilmesi gerektiğini savunur. Anomik intiharların olduğu yerlerde aşırı stres ve buhran, aynı zamanda ekonomik bir istikrarsızlığın olduğunu; iyi-kötü gibi kavramların tam olarak ne olduğu belirlenemeyen yerlerde ortaya çıktığını belirtir ve bu sorunların birey ve toplum selameti için çözülmesi gerektiğini vurgular. Özellikle medyanın bize yansıttığı birçok olayın içinde düzenli olarak anomik intiharların artması, bu sorunun sosyolojik temellerine inip çözüm bulmak, 21. yüzyılın toplumsal görevlerinden biri olmuştur.

Tüm bu yönelimlere baktığımızda, intiharın sadece psikolojik yönleriyle değil, sosyolojik ölçütlerin de göz önüne alınarak incelenmesini mantıklı bulan Durkheim, toplum ve birey arasındaki tek taraflı düşünmeyi değil, çift taraflı düşünmenin önemini insanlığa göstermiştir. Bireylerin eylemleriyle toplumları meydana getirdiğini fakat bireylerin de toplumlar vasıtasıyla yaratıldığı dünya düzeninde sorunların özündeki sosyolojik bağlamları da insanlığa sunmak istemiştir.

0 cevaplar

Cevapla

Want to join the discussion?
Feel free to contribute!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir